Türk Kimdir ?
Türk Kimdir ?
Türk, Evrensel Uygarlıkların kökenini oluşturan kişidir. Bu gerçeği görmeden önce Batının kalem almış olduğu, tarihimizi (-220) de başlatan ve İslâmiyet öncesi var olmuş olan Ön-Türk Uygarlık ve tarihini yok sayan resmî tarihe bir göz atalım. Bu tarih bizi doğrudan SEVR’e götüren üç öğe taşır:
1. Türkler uygarlıktan nasibini alamamış bir göçebe sürüsüdür.
2. Türkler Anadolu’ya göçmen olarak 1071’de gelmişlerdir.
3. İstanbul, 1453’te fethedilmiştir?
Bunların üçü de yanlıştır. Bu yanlışlar beyinlerimize yerleşmiş ve refleks hâline getirilmiştir. İşte belgelere dayanan bilimsel gerçekler :
Türkler,
1- GÖÇMEN’dirler, GÖÇEBE DEĞİLDİRLER.
Göçmen, yeni bir yurt, yeni bir vatan aramak için topraklarından ayrılıp göç eden kişilerdir. Tarihsel gerçek şudur ki, Türkler;
Yerleşik Uygarlıktan gelirler, ilk kentleri kurmuşlardır. örneğin: izginti uquzun, Qazan; Ant uruğ, Kuybişef; Ür-Apa, Orinburg; Oq-omığ, Buhara; Ata-oğ, Turfan; Ëb-Ïs bolıq; Miran; Qapığ-Qağan, Samarkent, vb..
Ön-Atalarımız sırayla, önce buzul dönemi, sonra buzların erimesiyle oluşan tufanlardan, en sonra da kuraklıktan kaçarak kendilerine yeni yurt’lar, yeni vatan’lar aramak için yazı sahibi, ileri derecede bilgi sahibi, GÖÇMENLER olarak yola koyulmuşlar, gittikleri ve yerleştikleri yeni yurtlarında DİP KÜLTÜRÜ oluşturmuşlardır. Yazı ve yazının içerdiği bilgilerle bu yöreleri IŞIKLANDIRMIŞLARDIR.
GÖÇEBELER: önce çobanlardır. Otlak arayışı peşinde yer değiştirirler, yazın yaylâklarda, kışın kışlaklarda yaşarlar; ayrıldıkları yerlerine dönerler.
1- Öteki göçebeler ise, iş aramak üzere yer değiştirirler, bunlara KONAR / GÖÇER denir. Çukurova’ya pamuk toplamak için göç edenler gibi.
2- 1071 Doğu Anadolu’ya son Türk göçünün tarihidir. Gelenler TOKUZ OĞUZLAR’dır. İlk göç’ün tarihini Prof.Afif ERZEN ve ekibi 13 binler olarak vermişlerdir, (Prof. A.Erzen, Urartular ve Doğu Anadolu 1983 TTK Ank). Bu tarih, mağara duvarları ve kaya üstü yazıtlarıyla da doğrulanmıştır (K.Mirşan, Alfabetik yazı başlangıcı. MBB: 1994 )
3- 1453. Bu tarih Anadolu’nun fethi değil “istirdadı” yani ”geri alınışı”dır.
Moğolistan’da Mogoitsu ırmağı, ŞİNE-USU yöresinde Finliler tarafından 1909’da bulunmuş ve Ramstedt tarafından 1918’ yayılanmış olan ŞİNE-USU bitig taşının 15’nci bölümünde Ön-Atalarımızın İstanbulda ilk Ön-Türk devleti olan OY-URUM ATIN devletini kurmuş olduklarını okumaktayız. (K. Mirşan, Anadolu Proto-Türkleri MBb, 1985 Ank.).
Milâttan sonra, siyasal gücünü kaybetmiş, 395’lerde Bizans olma yolu tutmuş, Hıristiyanlığın etkisiyle zayıflamıştır. Fakat, Hıristiyan âyinleri yaklaşık 800’lere kadar Öntürkçe yapılmıştır. İstanbul, Trabzon Ayasofya, İstanbul Kaariye camii’nin Ön-Türkçe okunan yazıtları bu gerçeği açığa çıkarırlar. (K. Mirşan, ProtoTürkçe Yazıtlar 1970, MBB, Ank.)
Bu bilimsel belgelere dayanan gerçekler aşağıdaki listede adı olan uluslararası değerdeki sayın profesörlerimize yanıttır :
– Öğrenimi Almanya’da yapmış, Hititolog Ekrem Akurgal,
– Öğrenimini Fransa’da yapmış, Osmanlı Tarihçisi İlber Ortaylı
– Öğrenimini Amerikada yapmış ve orada oturan Osmanlı tarihçisi Halil İnalcık.
Elbette, Murat Bardakçı bu listede yer alamaz.
Artık bu “üçayak”tan hareketle konumuza girebiliriz
TÜRK KİMDİR?
Türk, Tarihi başlatan Kültürün sahibidir Türk, evrende İLK’leri vermiş kişidir. Türk Uygarlığı, ÖGÜL-UQUS denen – kafataslarının ölçüsü değil içinin değeri olan – ileri seviyede düşünce sahibi Ön-Türk kişilerinin tarihi başlattıkları ilk uygarlıktır.
ÖN-ATALARIMIZ, ÖN-TÜRK KİŞİLERİ Orta Asya’da tarih öncesi, Orta Asya kişisinin (henüz Ön-Türk değil) kayalara yaptıkları yüz binlerce resimlerden esinlenerek DÜŞÜNCEYİ TAŞA URMAYI akıl edip YAZIYI icad etmişler, evrende ilk kez OKULLAR açmışlar, ÏB-İS BOLIQ’ları, tarihte ilk ÜNİVERSİTELERİ kurmuşlar. Dilleri, imek/olmak fiiliyle , kökeni şimdiye kadar bulunamamış ve kuramsal seviyede kalmış olan HİNT-AVRUPA DİLLERİNİN BELKEMİĞİNİ oluşturarak onun terk edilmesi (*) gereğini ortaya yazılı belgelerle çıkarmış ve de İLK DİL olma şerefine sahip olmuş, ÏSIZ OYIBIZ QUL’lar,rahipler, BUĞUN TUR’larda, rahipler meclislerinde,TANRI’dan geliş , O’na dönüş konuları ve varlık-yokluk tartışmaları ile FELSEFE’nin çekirdeğini oluşturmuşlar.
ASTRO-FİZİĞİN yolunu açmışlar ve her şeyin üstünde TEK TANRI kavramını KURAMSALLAŞTIRMIŞLAR, GÖK KÜLTÜ – ATEŞ KÜLTÜ onlara ÖLÜMDEN SONRA VÜCUDUN ATEŞE VERİLMESİ (İncinération) ÖLÜMDEN SONRA YAŞAM (réincarnation – reenkarnasyon) kavram ve uygulamasını vermiş, kişiler arasında RENK-CİNS ayırımını düşünmemişler, bu yolla SEÇİM – DEMOKRASİ kavramlarına sahip olmuşlar. Ateş Kültü gereği, TİYATRO ve MÜZİĞE ilk adımlarını atmışlar, KAYALARA , MAĞARALARA yaptıkları resimler ve yontu san’atının ilk örneklerini olan DİKİLİ TAŞLARLA evrensel sanat tarihine en büyük adımları atmışlar Tarihte İLK kere ORDU teşkilâtını kurmuşlar, komutanlar arasından İLK TARİHÇİLERİ vermişler,YERLEŞİK UYGARLIK sahibi olarak , İlk KENTLERİ kurmuşlar, ilk coğrafi adları kullanmışlar. İleri seviyede düşünce sahibi olmanın verdiği imkânlarla daha, aşiret döneminde DEVLET OTORİTESİ seviyesine erişmişler (**) Tarihteki İLK SİYASAL KURULUŞLARI gerçekleştirmişlerdir.
Buzul dönemi, su baskınları ve en son kuraklık nedenleriyle, Beş Kıt’aya yayılmışlar, yazı sahibi GÖÇMENLER (göçebe değil) olarak gittikleri yerlerin DİP KÜLTÜRÜNÜ teşkil etmişler onları, yazılarının içerikleriyle IŞIKLANDIRMIŞLAR, EVRENSEL UYGALIKLARIN KÖKENİNİ OLUŞTURMUŞLARDIR.
İşte, ZAMAN VE MEKÂNDA, BİLİNMEYEN, YA DA BİLİNMEK İSTENMEYEN, TARİH VE KÜLTÜRÜNÜ İNKÂR ETMESİ BEKLENEN, İNSANLIK DIŞINA İTİLMESİ İÇİN ULUSLARASI ÇABA SARFEDİLEN TÜRK, BUDUR.
Atalarımız ne demişler: GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ, SIVAYAMAZLAR, SIVATTIRMAYIZ!
Not: hepsi belgelidir örnek;
* CNRS,eylûl 2000 bülten.no.386-s.8
** D.Riba, grav.rup.v.Camonica,Fr.Empier,1984 – V.Correo, Doss.Archeologie, 198 /1994
ALINTI:
HALUK TARCAN. http://www.haluktarcan.com/Default.asp?P=0&L=1&K=0&K1=140
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.